Bilindiği gibi, Müslümanlık tarihi boyunca sanatçılar, bazı kısa dönemler hariç, model olabilecek canlı veya cansız herhangi bir konuyu doğrudan ve Batı anlamında resmetmemişlerdir. Bunun yerine stilize bitki ve hayvan motifleriyle çalışmışlar, ancak Anadolu Selçuklularının kısa bir döneminde olduğu gibi, insan fi-gürlerini de kullanarak sanatsal yaratılarda bulunmuşlardır. Buna ayrıca yine aynı nedenlerle İslam ülkelerinde gelişmiş olan “minyatür” sanatın’ eklememiz gerekir. şurasını kesinlikle belirtmek gerekir ki, bütün bu sanatsal çalışmalar öncelikle ekonomik-siyasal güç sayesinde yaşayıp gelişmeye devam ediyor olmalıydılar. Örneğin dönemin mütevazi orta halli 1314 evinde anıtsal kapılar, insan figürlü çini süslemeler görebilme olanağı doğal olarak pek yoktu. Bu çeşitten sanatlar bir ‘yüksek tabaka’ sanatı durumuna giriyorlardı. İşte bu aşamada camaltı boyama resimlerine tekrar dönüş yaptığımızda, bunların gerçek bir halk sanatı olarak belirmiş olduklarını söyleyebiliyoruz. Öylesine bir sanat ki, halkın saf inanç ve duygularından kaynaklanmış olduğundan yine dinsel, ancak bu kez yasaklamalardan sınırlı biçimde de olsa uzak olarak varlığını yakın zamanlara değin sürdürmüştür.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.