Cam işleriyle uğraşanlar içinde, cam, şişe, sırça ve ayna yapanlar ayrı ayrı teşkilâta ve nizama bağlanmışlardı. Bunlardan başka “Mercan Çarşısı” denilen bir tür sahte ve taklit mücevher biçiminde camdan alât-ı tezyin-i nisa resmeden (kadın süsleme aletleri) kuyumcular ile cam satan ve cam takan esnaf vardı. Bu sonuncu iki zümre Mimarbaşı’ya bağlıydı. Topkapı Sarayı’nda ehl-i hiref denilen 45 kadar sanat erbabı arasında camgeran denilen cam yapıcıları da bulunurdu. Bunların başında Sercamger bulunurdu. İstanbul Bostancı Ocağı’nın çeşitli kolları arasında yer alan Camcılar Ocağı sarayın ve saraya bağlı bina ve te-sislerin camlarını takmakla görevliydi. Camcılıkla uğraşanların yetişmesi, ihtiyarlık, emeklilik haklarının korunması ve sigorta edilmeleri için gereken nizamlar düşünülmüş, vakıflar kurulmuştu. Devletten gördükleri himaye arasında, camcıların odun bulmakta darlık çekmemeleri için alınan tedbirlerle, fırınlarda eritilerek yeniden şişe yapılmasında kullanılan ve “maya” denilen şişe ve cam kırıklarının yalnız imalâthane sahipleri-ne satılması; bunları toplayan Yahudilerin ihtikâr yapmalarının önüne geçilmesi, mayanın yabancı ülkelere ihracına izin verilmemesi gibi esaslar vardı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.