İstanbul, Türkler tarafından alındığında (1453), İstanbul eski parlaklık ve büyüklüğünü her bakımdan yitirmiş durumdaydı. Koca imparatorluk fiilen şehir ve çevresine inhisar edecek kadar küçülmüş, eski ünüyle ayakta durmaya çalışıyordu. Türkler kenti alınca yeniden imparatorluğun yeni merkezi haline geldi ve cam sanayiinin de hareketli bir odak noktasını oluşturdu. Esasen Bizans, cam sanatı ve ürünleri bakımından önemli bir geçmişe ve geleneğe sahipti. Cam imalathaneleri Türklerin eline geçince Türkler’ in kendi deney ve birikimleri ile yoğruldu; daha anlamlı ve değerli ürünler ortaya çıkmaya başladı. Cam yapan usta ve işçiler Türkler’den oluşunca, bu dönemde Türk’ün ince zevki, yaratıcılığı ve mahareti daha da anlam kazandı. Süleymaniye Camii’nin yapılışı (1550-1570) sırasında çalışan camgerlerin adlarına bakıldığında, karşımıza 17 kişilik bir kadro çıkıyor. Bu 17 kişiden yalnızca bir tanesinin müslüman olmayışı, bu dönem cam sanatına Türkler’in ne denli ağırlık koyduklarının güzel bir gösterge-sidir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.