Ankara Etnografya Müzesi, “Namazgah” diye anılan bir tepe üzerinde kurulmuştur. Eskiden bayram namazIarının kılındığı ve yağmur duasına çıkılan bu tepe, Milli Mücadele yıllarında önemli ulusal ve dini törenlere sahne olmuştu. Namazgâh tepesi 15 Kasım 1925 tarihli Bakanlar Kumlu kararı ile, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığına, müze yapılmak üzere bağışlanmıştır. Müzenin mimarı, Türk ocağı (şimdiki Resim-Heykel Müzesi), Gümrük ve Tekel Bakanlığı gibi bir çok önemli yapıya imzasını atan, İsmet Hikmet Koyunoğlu’dur. 1925 Yılında yapımına başlanan müze binası, 1927 yılında tamamlanmış-tır. Bu arada İstanbul Müzeleri Müdürü Halil Ethem (Eldem) başkanlığında kurulan özel komisyonun satın aldığı eserler de sergilenmeye hazırlanmış ve Müze Müdürlüğüne Hamit Zübeyr Koşay atanmıştır. Bu sıralarda müzeyi gezen Atatürk, Afgan Kralı Amanullah Han’ın Türkiye’ye gelişi nedeniyle müzenin ziyarete açılmasını istemiştir. Böylece müze, 18 Temmuz 1930 tarihinde halkın ziyaretine açılmış ve 21 Kasım 1938’de müzenin iç avlusu Atatürk’ün geçici kabrine ayrılıncaya kadar açık kalmıştır. 15 yıl süreyle Anıt-Kabir olarak kullanılan müzede, müzecilikle ilgili çalışmalar devam etmiştir. Atatürk’ ün naaşının konduğu yer, bugün bir sembol olarak korunmakta ve üzerinde mermere yazılmış şu kitabe bulunmaktadır. BURASI 10.XI.1938’DE SONSUZLUĞA ULAŞAN ATATÜRK’ÜN 21.XI.1938’DEN 10.XI.1953’E KADAR YATTIĞI YERDİR.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.