ANtarktika, Güney Yarımkürenin en güneyinde bulunan , Güney Kutbunu içeren ve içinde ülke bulunmayan tek kıtadır. Güneydeki efsanevi kıtanın bulunması, 200 yıllık bir arayıştan sonra ancak 1840’ta başarıyla sonuçlanmıştır. Yelkenlisiyle kıyılar boyunca yaklaşık 2000 km yol alan Charles Wılkes, denizlerden oluşan Kuzey Kutbunun tersine, Güney kutbunun olduğu yerde gerçekten büyük bir kıta bulunduğunu kanıtlamıştır.
Antarktika’yı ortalama 2000 m kalınlığında büyük bir buz katmanı gibi zırh örter. Bir zamanlar “ulaşılamaz” diye adlandırılan kutup noktasında buzun kalınlığı 4.335 m.yi bulur.
Güney Kutbunda yeryüzünün en soğuk ve en fırtınalı iklimi egemendir. Ortalama sıcaklık yaz aylarında -20° derecedir ve bu, güneyden fırtınalar estiğinde -70° dereceye kadar düşebilir. Coğrafi Güney Kutbu noktasında bulunan ABD gözlem istasyonunda yapılmış ölçümlerde sıcaklığın yıllık ortalamasının -50° derece olduğu, en sıcak ayda ancak -29° dereceye yükseldiği belirlenmiştir. Yani yeryüzünün bu en büyük buzdolabının sıcaklığı Kuzey Kutbundan ortalama 22 derece daha düşüktür.
Bu durum doğal olarak yaşam koşullarını etkilemektedir. Kuzey Kutbu’nda 400’e yakın çiçek açan bitki türü sayılabilirken Güney Kutbunda bir tane bile olmaması bunun bir belirtisidir. Buna karşılık kıtanın kıyılarında ve açık denizlerinde çok sayıda hayvan yaşar. Penguenler, martılar, foklar ve balinalar soğuk, ama besin maddesi açısından zengin Güney Kutbu denizlerindeki planktonlar, ve balıkları yiyerek yaşamlarını sürdürürler.
Vadinin zemini Katabatik rüzgârlarının oluşturduğu seramik şekilleriyle kaplıdır ve yine aynı rüzgârların etkisiyle kayalar çanak şeklindedir. Ayrıca vadiye hiç kar tutmamasının nedeni de bu rüzgârlardır. Vadinin şaşırtıcı özelliklerinden biri de hiç yağmur ya da kar yağmadığı hâlde bu bölgede bulunan Vida Gölüdür. Bilimciler, bu suyun yerin derinliklerinden geldiğini düşünmektedir.