Botoks nedir, nasıl yapılır ve zararlı mıdır hiç merak ettiniz mi?
Tüm gazete manşetleri ve televizyonlardaki şov programlarının şimdilerde vazgeçilmez konusu botokstur. Bu gözde uygulamayla yüzümüzdeki tüm yaşlılık belirtilerinin en hızlı ve kolay şekilde yok edileceği vurgulanır. Ancak botoks yaptıranların tamamen kaybolan mimikleri ve alınlarının ortasına çıkmış kaşlarının altındaki tuhaf bakışlı gözleri, botoksun kırışıklıkları gidermekten çok, yüze yapay bir görünüm kazandırdığını düşünmemize neden olur çoğu zaman. Peki, botoks nedir, nasıl yapılır ve zararlı mıdır hiç merak ettiniz mi?
Botoks (Botulinum toksini), “Clostridium botulinum” adlı bakteriden elde edilen bir toksindir. Sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin salgılanmasını engelleyip sinirlerle sinirlerin ulaştığı kaslar ya da organlar arasındaki iletimi durdurarak etki gösterir. Sinir iletiminin durması, sinirin ulaştığı işlevlerinin azalmasını ya da tamamen kaybolmasını sağlar.
.
Mimik kaslarının yıllar boyunca çalışması, üzerini örten deri üzerindeki kıvrımları belirgin hâle getirir ve böylece kırışıklıklar ortaya çıkar. Bunlar en sık alın, kaşlar arası göz kenarları ve ağız çevresinde görülür. Alın ve göz kenarlarındaki çizgiler daha yaşlı bir görünüm, kaşlar arasındaki çizgilerse kişiye çatık kaşlı, kızgın bir ifade verir. Mimik kaslarına botoks uygulanarak bu kasların hareketleri zayıflatılabilir Kas hareketlerindeki azalma, üzerindeki derinin, kas hareketleriyle katlanmasını ve katlanmaya bağlı çizgilenmeyi de azaltır. Bu şekilde yaşlı ve kızgın olarak görünen yüz ifadesinde de belirgin bir düzelme sağlanır. Botoks, ter bezlerine uygulandığında ter bezleriyle sinir uçları arasındaki iletim de durdurularak ter bezlerinin çalışması azaltılabilir. Vücudun en çok terleyen bölgeleri, avuç içleri ve koltuk altı bölgesidir. Aşırı terleme ve buna bağlı ter kokusu şikâyeti olan kişilerin terleyen bölgelerine botoks uygulandığında şikâyetlerinde düzelme sağlanır.
Botoks, enjeksiyon şeklinde uygulanır. Ağrılı bir işlem değildir; ancak enjeksiyon sırasında hafif bir ağrı hissedilebilir. Mimik kaslarının hareketlerinde azalma istendiğinde mimik kaslarının içine, terleme şikâyetinin azalması istendiğinde den ‘Çine enjeksiyon yapılır. Botoksun etkisi enjeksiyonu takiben ‘işl hafta içinde ortaya çıkar ve etki süresi üç-dokuz ay olmakla beraber ortalama altı aydır.
Botoks, etkisini yitirdiğinde uygulama tekrarlanabilir. İki yıl boyunca düzenli olarak botoks bulanan kişiler uygulamaya aynı düzende devam ettiklerinde farında belirgin bir zayıflama ve buna bağlı yüz ifadesinde değişim olabilir. Bu nedenle uygulamaların ikinci yıldan sonra I daha uzun aralıklarla yapılmasında yarar vardır.
Botoks, mimik kaslarının kasılmasını önleyerek yüzdeki kırışıkların ve çizgilerin düzleşmesini ve giderek azalmasını sağlar. Kırışıklar tamamen kaybolmayabilir. Kırışık izlerinin kaybolması için aynı seansta ya da daha sonra yine enjeksiyonla yapılan “Hyaluronik acid jel” yapısındaki dolgu maddeleriyle çizgilerin altı doldurularak yok edilebilir. Ancak bahsedilen dolgu maddeleri genellikle altı-on iki ay ömürlüdür. Bu dolgu maddeleri hayvan kaynaklı olmayıp (non-animal stabilised hyaluronic acid gel) bakterilerden elde edilerek saflaştırılırlar. Bu nedenle alerjik reaksiyon oluşturma olasılığı çok çok düşük olarak bildirilmiştir. Enjekte edildikten sonra dokulardaki enzimler tarafından yavaş bir süreçle eritilirler ve süre sonunda tamamen yok olurlar ve geride hiç bir eser bırakmazlar. Deri eski hâline döner. İstenirse enjeksiyonlar tekrarlanabilir. Günümüzde daha uzun süreler, örneğin üç-beş yıla kadar kalıcı olabilen yeni dolgu maddeleri de kullanıma girmektedir.
Uzmanların belirttiğine göre bugüne kadar botoksun hiçbir yan etkisi görülmemiştir. Öte yandan İngiliz The Tımesda. botoks yaptıranların on yıl sonra dayanılmaz ağrılar çekmeye başlayacağı ve bu ağrıların ameliyada dahi çözülemeyeceği yayımlanmıştır. Botoksun enfeksiyona da neden olduğu yazılan haberde Plastik Cerrahi Uzmanı Barry Jones’un “Kalıcı dolgular uzun vadede vücuda zarar verir. Enfeksiyonlara sebep olur. En güzeli elbette doğal yollardan cildimizi korumak, beslenmemize dikkat edip kendimizi kötü alışkanlıklardan arındırmaktır. Yaşlanmak doğal bir süreçtir, kanımca insan kırışıklıklarıma barış hâlinde pırıl pırıl bakışlarıyla da ruhunun gençliğini yansıtabilir.