Tuz yaşamsal öneminden ötürü çok iyi bilinen ve günlük olarak sık kullanılan bir mineraldir. İnsanın tuzu ne zaman kullanmaya başladığı kesin olarak bilinmese de tuzla tanışması oldukça eskiye, M.ö. 10000 yılına gider. Mutfak raflarımızın demirbaşı konumunda olan tuz, doğanın çetin koşullarıyla mücadele etmemizde de çok etkili bir öneme sahiptir. Özellikle kışın çok kar yağışı olan bölgede yaşayanlar, karayolları görevlilerinin yollardaki buzlanmayı gidermek için tuz kullandıklarını bilir. Peki, tuz bunu nasıl sağlar ?
Tuz satıldığı gibi suyun içinde şeker gibi erimez dolayısıyla bunun içme girince onu çözer. Buz çözüldüğünde tuz olduğu gibi kalır ve o su tuzlu su olduğundan erime noktası saf sudan daha düşük olur.
buzlanmış yollara tuz döküldüğünde tuz önce buzla çözümlenerek bir buzlu su tabakası oluşturur ve bu çözeltinin donma noktası düşük olduğundan sıfırın altındaki sıcaklıklarda bile donmadan kalabilir. Günümüzde ABD’de üretilen tuzun %45’i yollardaki buzun eritilmesinde kullanılır.
Bilindiği üzere su, sıcaklığı sıfır dereceye varınca donar. Suya tuz ilave edilerek bu donma sıcaklığı da düşer. Suya %10 tuz eklendiğinde donma sıcaklığını -6 dereceye indirir. %20 tuz karıştırıldığındaysa -16 derecede donar; ancak yolun veya buzun ısısı -16 dereceden de azsa artık tuzun erimede pek etkisi olmaz, sadece buzun üstünde kalarak tekerleklerin kaymasını azaltabilir.